Herkese merhaba. 😊 Pandemi süreci nedeniyle evde kalmak daha çok kitap okumamı sağlar sanmıştım ancak yanılmışım. 😅 Bu süreç başladığında elimdeki kitabı bitirip metroda yanımda taşıyamayacağım kalın kitaplarımı okumaya karar verdim. Ancak hem pandemi psikolojisi hem de evde insanın biraz daha tembellik yapmaya meyilli olması nedeniyle hepi topu 3 kitap okuyabildim. Martin Eden ise bu süreçte en son okuduğum ve en çok beğendiğim kitap oldu. Kendisinin hikaye kurgusunu ve olayların akışını çok başarılı buluyorum. İlk okuğum kitabı Demir Ökçe’de de bu kısımlar başarılıydı. Ama bu kitabı Demir Ökçe’ye nazaran biraz daha fazla sevdim diyebilirim.
Etiket: kitap
Herkese merhaba. 😊 Bu yazımda son dönemlerde popülerliği artan bir kitaptan bahsetmek istiyorum; Damızlık Kızın Öyküsü. Sanırım her yazımda bahsediyorum ama distopya türünde yazılmış olan kitaplar beni biraz korkutsa da okumaktan zevk alıyorum. Margaret Atwood’un öyküsünü de çok severek okudum. Zaten kitap o kadar akıcı ki kendinizi yazarın kollarına bırakıp Gilead Cumhuriyetinde yaşamaya başlıyorsunuz. Lafı daha fazla uzatmadan Damızlık Kızın Öyküsünün incelemesine geçelim. 😊
Herkese merhaba. 😊 Bu yazımda oldukça eski bir kitap olan Boleyn Kızı kitabını inceleyeceğim. İlk baskı yılı 2007 olan bu kitabı aslında lise dönemimden beri okumayı istiyordum. İngiliz kraliyet ailesinin entrikalı olaylarına kendimi bildim bileli hayranım diyebilirim. Kitabı lisede değil de biraz daha sonrasında okuduğum için olayları çok daha iyi anlayabildim ve kitabı sadece aşk romanı olarak değerlendirmedim. Aslında kitabın içerisinde taht kavgasını, İngiliz kraliyet ailesinin aile yapısını, İngiliz saray kadınlarının yaşamını görüyoruz. Sözü daha fazla uzatmadan karakterler hakkındaki düşüncelerime daha sonra da kitap hakkındaki genel düşünceme geçebiliriz. 😊
Uzun bir aranın ardından herkese merhaba. Blog yazmaya çok severek okuduğum bir kitap serisini inceleyerek dönmek istedim. Centilmen Piçler serisi. Serinin şu anda 3 adet kitabı bulunuyor. 4. Kitap da umarım 2020’nin ilk yarısı içerisinde çıkacak. Fantastik edebiyattan hoşlanıyorsanız ya da giriş yapmak istiyorsanız iyi bir kitap olduğunu düşünüyorum. Kitap fantastik öğeler içerse de ana karakterler üzerinde bu fantastikliği pek görmüyoruz. Tamamen normal olmasalar da (geçimlerini hırsızlık yaparak kazanıyorlar) sıradan halktan çok bir farkları yok gibi geliyor. Ancak son kitaba doğru bu durumun da değiştiğini görüyoruz. Ayrıca bütün kitapları okurken ters köşe olma ihtimaliniz oldukça yüksek. İlk kitaptan yorumlarıma başlayayım hemen. 😊
Herkese merhabaa. 😊 Yeni yılın başlamasıyla ben de kendime hemen Goodreads’te okuma hedefimi koydum. Geçen seneki hedefimi gerçekleştirememiş olmak beni bayağı üzdü açıkçası. Bu seneki hedefimi gerçekleştirmek için biraz da hırs yaptım. Bu sefer daha tecrübeliyim, neler yapabileceğimi biliyorum. Öyle “Emeen 100 kitap okurum ne var ki?” demekle olmuyormuş bunu öğrendim. 😅 Biraz acı bir tecrübe edindim ancak önemli olan hatalardan ders çıkarabilmek. Bu seneki hedefim 50! Her ay yaklaşık olarak 4 – 5 adet kitap okumayı kendime görev edindim. Ocak ayı biraz şansız geçti ancak Şubat ve Mart aylarında ortalığı toplayacağım! Pes etmek yok. Neyse efendim lafı daha fazla uzatmadan Şubat ayı kitaplarım hakkındaki düşüncelerime geçelim. Keyifli okumalar diliyorum. ☕
Merhabalaar,
Ocak ayında 2017 yılı için kendime goodreads’te 100 kitap okuma hedefi koymuştum. Başlarken çok kolay gibi gelmişti ancak okumaya başladıkça kendime çok büyük bir sayı hedeflediğimi fark ettim. Bu yüzden bu ay hedefi 50’ye düşürdüm. Her ay okuduğum kitapları hem size kitap hakkında bir fikir verebilmek adına, hem de kendimi kitap okumaya teşvik etmek için buraya yazacağım. Beni goodreads’te buradan takip edebilirsiniz. Lafı daha fazla uzatmadan konuya giriyorum. 🙂